Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım, Kıbrısta Rumların hâlâ Türklerle siyasi eşitliği hazmedemediklerini vurgulayarak, Hidrokarbonlar konusu da Rumların dar görüşlü yaklaşımlarının bir başka örneği. Tüm ada onlarınmış gibi hareket etmeyi sürdürüyorlar. Kıbrıslı Türklerin haklarını görmezlikten geliyorlar. Türkiye, hem Kıbrıslı Türklerin hem de Doğu Akdenizde kendi haklarının korumaya devam edecektir ifadelerini kullandı.
Türkiye Başbakanı Binali Yıldırım verdiği demeçte, Ege, Kıbrıs, Yunanistana kaçan 8 darbeci asker ve mülteci sorunu hakkında Atinaya net ve açık mesajlar gönderdi.
Türk-Yunan ilişkilerindeki gerginliğin başlıca kaynağının, Yunanistanın Egeyi tümüyle Yunan denizi sayıp Türkiyenin yasal hak ve çıkarlarını görmezden gelen anlayışının olduğunu vurgulayan Yıldırım, Gerginliğin giderilmesi sadece Türkiyenin çabaları ile sağlanamaz. Ortak çıkar, durumların sakin olmasıdır. Medya dahil Yunan tarafından sorumlu ve olgun bir tavır takınmasını bekliyoruz dedi. Sürekli bir diyaloğun da gerginliğin yumuşamasına katkıda bulunacağını belirten Başbakan Yıldırım Başbakan Aleksis Çipras ile yakın çalışma ilişkimiz var. Halklar arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, önyargıların aşılmasına katkıda bulunacaktır. Bizi ayıran değil, turizm ve ulaştırma gibi ortak ilgimizin bulunduğu konulara odaklanmalıyız diye konuştu.
Kıbrısta Rumlar eşitliği hazmedemiyor
Kıbrısta Rumların hâlâ Türklerle siyasi eşitliği hazmedemediklerini vurgulayan Başbakan Yıldırım İşte bu nedenle, 1968den bu yana her çözüm gayreti başarısız oldu. Hidrokarbonlar konusu da Rumların dar görüşlü yaklaşımlarının bir başka örneği. Tüm ada onlarınmış gibi hareket etmeyi sürdürüyorlar. Kıbrıslı Türklerin haklarını görmezlikten geliyorlar. Türkiye, hem Kıbrıslı Türklerin hem de Doğu Akdenizde kendi haklarının korumaya devam edecektir dedi.
Tekerleği keşfetmeye gerek yok
Başbakan Binali Yıldırım, Ege anlaşmazlıklarına değinirken bunların birbirleri ile bağlantılı meseleler olduklarını kaydetti. Türkiyenin uluslararası anlaşmalarla Yunanistana verilen adalar üzerindeki Yunan egemenliğinden şüphe etmediğini, buna karşı Egede açık ve şüphe kaldırmaz bir şekilde Yunanistana verilmemiş coğrafi formasyonlar da bulunduğunu ve bunların anlaşmazlıklar listesinde yer aldığını söyledi. Bu meselelerin çözümü için tekerleği keşfetmeye gerek yok. İki ülke yıllardır diyalog yoluyla uluslararası hukuka uygun bir mevzuat oluşturmuştur dedi.