Havacılık, genç cumhuriyetin hayallerinden biriydi. 6 Ekim 1926´da Kayseri'de açılan uçak fabrikasıyla hayaller gerçeğe dönüştürüldü.
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Türkiye büyük bir gelişim sürecine girdi. Hemen her alanda yeni atılımlar yapılıyordu. Havacılık da bunlardan biriydi. Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’de havacılığın gelişmesine büyük önem veriyordu. “İstikbal göklerdedir” sözüyle de bunu ifade ediyordu.
Türk Tayyare Cemiyeti kuruldu
Türk Hava Kuvvetleri, cumhuriyetin ilk yıllarında yalnızca üç bölükten oluşuyordu. Bunlar İzmir, Afyon ve Bandırma’da yer alıyordu. Atatürk’ün isteğiyle havacılığı geliştirmek için sıkı bir çalışma başladı. İlk önce 16 Şubat 1925’te “Türk Tayyare Cemiyeti” kuruldu. Halkın büyük ilgisini gören cemiyet, üç ay gibi kısa sürede yurt genelinde yüz şube açtı.
Sırada uçak sanayisi vardı. Bu konuda Türkiye, Almanya’nın ünlü uçak üreticisi Junkers’la iletişime geçti. Türkiye’nin Berlin Büyükelçisi Kemaleddin Sami Bey, ilk çalışmalara başladı. Kemaleddin Sami Bey, Junkers fabrikası hakkında ayrıntılı bilgiler toplayarak üretim kapasitesi ve teknik yeterlilik konularında bir rapor hazırladı.
Türkiye ve Junkers arasında 15 Ağustos 1925’te kurulacak fabrikanın sözleşmesi imzalandı. Junkers ve Türk Tayyare Cemiyeti’nin ortak olduğu şirketin adı Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) oldu. Fabrikanın, Kayseri’ye yapılması kararlaştırıldı.
Havacılıkta dev adım
Türkiye’nin ilk uçak fabrikası TOMTAŞ, 6 Ekim 1926’da açıldı. Fabrikada ilk aşamada 50 Türk ve 120 Alman işçi çalışıyordu. Türk personel, fabrika açılmadan önce Almanya’ya giderek gerekli eğitimi almıştı.
Ancak Junkers’la ortaklık çok uzun sürmedi. 3 Mayıs 1928’de Junkers, tüm hisselerini Türk ortağına devrederek projeden ayrıldı. 1931’de bu defa “Kayseri Tayyare Fabrikası” adıyla yola devam edildi. Fabrikada Türk havacılığı için 200 civarında uçak üretildi.
II. Dünya Savaşı’yla birlikte fabrikada üretim yerine bakım ve onarım işlerine ağırlık verildi. Savaş sonrasında ise ABD’nin Marshall Planı devreye girdi. Marshall Planı çerçevesinde Türkiye’ye uçak ve motor da verildi. Bu nedenle fabrikada üretim durdu. Fabrika, 1950’de “Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi” olarak hizmet vermeye başladı.
Türkiye’de uçak sanayisi 1970’li yıllarla beraber tekrar ivme kazanmaya başladı. Yeniden canlanmanın ilk adımı, 28 Haziran 1973’te Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığının (TUSAŞ) kurulmasıyla atıldı. O günden bu yana da önemli gelişmeler kaydedildi.
HÜRKUŞ göklerde
Türkiye’nin havacılık macerasında gelinen son aşamada “Hürkuş Projesi” büyük öneme sahip. Türk Hava Kuvvetlerinin pilot yetiştirmek için kullandığı yeni nesil eğitim uçaklarına, havacılığın öncü ismi Vecihi Hürkuş’un adı verildi. “Hürkuş Geliştirme Projesi” Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile Türk Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş. (TAI) arasında 2006’da imzalanan protokolle başladı. Böylece 2 adet uçar prototip uçak ve 2 adet yapısal test uçağı geliştirildi. Yine uçaklarla ilgili yer destek teçhizatı ve yedek malzeme üretimi de gerçekleştirildi.
29 Ağustos 2013’e gelindiğinde Türkiye’nin ilk temel eğitim uçağı HÜRKUŞ-A havalandı. Bu uçak aynı zamanda Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (EASA) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünden (SHGM) sertifika alan ilk Türk uçağı oldu. HÜRKUŞ-A’ya göre daha donanımlı olan HÜRKUŞ-B ise ilk defa 30 Ocak 2018’de gökyüzü ile buluştu.
Sıra, HÜRKUŞ’un yeni nesil saldırı uçağı HÜRKUŞ-C’ye geldi. Terörle mücadeleye yakın hava desteği sunması amacıyla geliştirilen HÜRKUŞ-C’nin önümüzdeki aylarda üretime girmesi bekleniyor.
Kaynak: TRT Haber
Kaynak : Trthaber.com.tr