Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren 12 kurum, kuruluş ve dernek, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıl dönümü dolayısı ile ortak bir açıklama yaparak iki devletli çözüme destek verdiler; Cumhuriyet Meclisi ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bu yöndeki kararlılığı ortaya koymak için kararlar almaya davet ettiler.
Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği, Kıbrıs Türk Barış Harekatı Gaziler Derneği, Erenköy Mücahitler Derneği, Mücahit Komutanları Derneği, Emekli Mücahitler Derneği, Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı Astsubaylar Derneği, Kıbrıs Türk Emekli Polisler Derneği, Kıbrıs Türk Emekliler Derneği, Sönmezliler Ocağı, Milli Mücadele Vakfı, Ulusal Türk Kuruluşları Dünya Konseyi, Memur Sen, tarafından yapılan ortak açıklamada, “20 Temmuz Barış Harekatı’nın , ‘ Enosis’ amaçlı faşist Yunan/ EOKA B, 15 Temmuz 1974 darbesi sonrasında, “ Kıbrıs Helen Cumhuriyeti’nin ilan edildiğinin” bizzat Nikos Samson tarafından açıklanmasının ardından, Enosis’e 5 kala, Kıbrıs Türkü'nün çağrısı üzerine Anavatan Türkiye tarafından gerçekleştirilen meşru bir harekat olduğuna vurgu yapıldı.
Açıklamada, Kıbrıs’ ta bir anlaşma olmamasının nedeninin Rumların tutumu olduğuna dikkat çekilerek “Bugün de gerek Rum lider Nikos Hristoduludis’in söyledikleri gerekse diğer Rum liderlerin açıklamaları Kıbrıs Türk Halkının egemenliğini, eşitliğini, bir Devlet kurduğu ve yaşatmakta olduğu gerçeğini asla idrak etmeyeceklerini göstermektedir” denildi.
12 kurum, kuruluş ve dernek açıklamasında, “Türkiye Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Birleşmiş Milletlere KKTC’nin tanınması için yaptığı çağrının Kıbrıs Milli davası açısından bir milat olduğu ifade edildi ve tanınma yolunda ilerlenmesi gerektiği” kaydedildi.
12 kurum, kuruluş ve dernek açıklamasının tam metni şöyledir:
ALINAN KARAR
“Bizler aşağıda adı bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösteren dernek, kurum ve kuruluşlar olarak tarihi sorumluluğumuzun bilinci içerisinde Kıbrıs Türk Halkı’nın özgürlüğe, güvenliğe, üzerinde Devlet kurduğu bir coğrafyaya sahip olmasını sağlayan Anavatan Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50’nci yıldönümünde aşağıdaki noktaların altını çiziyor, ilgili herkese ve tüm dünyaya bir kez daha çağrıda bulunuyoruz;
“Kıbrıs Türkü İngiliz koloni idaresi döneminden başlayarak, Türk Mukavemet Teşkilatı ile bütünleşerek efsanevi bir varoluş ve özgürlük mücadelesi verdi. Kıbrıs Türk Halkı olarak 21 Aralık 1963’te başlayan Rum silahlı saldırıları sonucu kurucusu olduğumuz ortaklık Devleti’nden koparıldık. 11 yıl, ambargolar altında, can ve mal korkusu içinde, 103 köyden kovulmuş, göçe zorlanan bir halk olarak Anavatan Türkiye’nin de büyük desteği, varoluş ve özgürlük mücadelemiz lideri Dr. Fazıl Küçük ile Devletimizin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın önderlikleri sayesinde direndik; asla Rum-Yunan ikilisine boyun eğmedik.
Karanlık günlerden aydınlığa geçişimiz ise 20 Temmuz 1974’te başlayan Barış Harekatı ile oldu.20 Temmuz Barış Harekatı , “ Enosis” amaçlı faşist Yunan/ EOKA B, 15 Temmuz 1974 darbesi sonrasında, “ Kıbrıs Helen Cumhuriyeti’nin ilan edildiğinin” bizzat Nikos Samson tarafından açıklanmasının ardından, Enosis’e 5 kala, Kıbrıs Türkü'nün çağrısı üzerine Anavatan Türkiye tarafından gerçekleştirilen meşru bir harekattır.
DÜNYA TARİHİNİN EN HAKLI MÜDAHALESİ
Barış Harekatı, Anavatan Türkiye’nin, Kıbrıs Türklerinin mutlak soykırımını önlemek, can ve mal güvenliğini sağlamak, adanın Yunan toprağı olmasını engellemek, Rumlar arasındaki iç savaşı, kardeş katliamını durdurmak için garantörlük hak ve yetkilerini kullanarak gerçekleştirdiği, dünya tarihinin gördüğü en haklı, amaçları bakımından ulvi müdahalelerden biridir.
Kıbrıs’ta 50 yıldır barış hüküm sürüyorsa bunun yegane nedeni Barış Harekatı ve Türk askerinin adadaki güçlü varlığıdır.
Bu nedenle bir kez daha Barış Harekatı dolayısı ile Anavatan Türkiye’ye, kopmaz bir parçası olduğumuz Türk ulusuna kahraman ordumuza, dönemin Türkiye Cumhuriyeti hükümetine, Başbakan Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’a, kararı alan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin tüm üyelerine, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’nin o dönemdeki tüm komutanları ile mensuplarına, Mehmetçiklerimize, harekatın başarı ile sonuçlanmasına büyük katkı sağlayan Mücahitlerimize teşekkürlerimizi yineliyor, tüm şehitlerimizi rahmet, yaşayan gazilerimizi, yetkililerimizi, komutanlarımızı şükranla anıyoruz.
Aradan geçen elli yıla rağmen Kıbrıs’ta bir anlaşma olamıyorsa bunun tek nedeni Kıbrıs’ı tümüyle Helenizmin bir parçası olarak gören Rum-Yunan ikilisinin 1974 öncesine dönüş hayali kurmaları ve BM ile AB’nin izlediği, Rum yanlısı, yanlış tutumlarıdır.
Başta Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş olmak üzere tüm Cumhurbaşkanlarımız, Anavatan Türkiye’nin tüm hükümetleri, bugüne kadar gerçekçi, barışçı, uzlaşmacı politikalar izlemişler öneriler ortaya koymuşlar ama Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs’ta kalıcı, yaşayabilir, hakkaniyete dayalı bir antlaşma istememesi, yönetimine etkin katılımımızı, egemen eşitliğimizi, Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğünün devam etmesini reddetmesi, toprak ve mülkiyet konularını bizim sosyo-ekonomik yapımızı mahvedecek şekilde çözme arzusu nedeniyle bir sonuca ulaşılamamıştır.
RUMLAR GERÇEKLERİ ASLA İDRAK ETMEYECEK
Bugün de gerek Rum lider Nikos Hristoduludis’in söyledikleri gerekse diğer Rum liderlerin açıklamaları Kıbrıs Türk Halkının egemenliğini, eşitliğini, bir Devlet kurduğu ve yaşatmakta olduğu gerçeğini asla idrak etmeyeceklerini göstermektedir.
Bu bağlamda Anavatan Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın New York’ta 2022 ve 2023 yıllarında gerçekleştirilen 77 ve 78’nci Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı tarihi öneme sahip, Kıbrıs Milli Davası açısından milat kabul edilebilecek konuşmalarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin resmen tanınması çağrısında bulunmasını da göz önünde bulunduran bizler aşağıdakileri kararlaştırır ve çağrıda bulunuruz:
ÖNERİLER VE ÇAĞRILAR
TANINMA YOLUNDA İLERLENMELİDİR
GEREKEN ASKERİ VE SİYASİ KARARLAR ALINMALIDIR
MARAŞ’IN AÇILMASI İLERİ GÖTÜRÜLMELİDİR
KKTC-PİLE YOLU BİTİRİLMELİDİR