Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, CNNTürke doğalgaz aramalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Taçoy telefon bağlantısıyla katıldığı programda, sürmekte olan arama faaliyetlerinde gelinen son aşamanın sorulması üzerine, uzmanların verdiği bilgiye göre Güney Doğu Akdeniz Bölgesinde 4 katrilyon ayak küplük bir rezervin varlığının tahmin edilmekte olduğunu söyledi.
Bu rezervin şu ana kadar yaklaşık 110 trilyon ayak küplük kısmına ulaşıldığını ifade eden Taçoy, hala ulaşılması gereken 3.9 katrilyon ayak küplük bir rezerv olduğunun tahmin edildiğini kaydetti.
Bölgenin bu nedenle birçok ülkenin dikkatini çekmekte olduğunu belirten Taçoy, Rum tarafı bu rezervlere tek başına müdahale etmek için heyecan duymaktadır, bunun için mücadele etmek şarttır. Bu bölgedeki rezervlere sahip çıkmamız gerekmektedir dedi.
İHA VE SİHA KONUSU
Bir başka soru üzerine Bakan Taçoy, Geçitkale Havaalanı için hem İHA hem de SİHAlara izin verildiğini anımsattı ve Burada sorulması gereken esas soru şudur: Türkiyenin bu bölgede münhasır ekonomik bölgesi bulunduğunu herkes kabul ediyor. Türkiyenin bu bölgede hakları olduğunu herkes kabul ediyor. KKTCnin de bu bölgede Rum Yönetimi gibi hakkı olduğunu da herkes biliyor. KKTC ve Türkiye bu hakları savunabilme durumundadır şeklinde konuştu.
ABDNİN GÜNEYE SİLAH AMBARGOSUNU KALDIRMASI
Hasan Taçoy, ABDnin sorunlu bir bölge olan Güney Kıbrısa silah ambargosunu kaldırmasının da sorgulanması gereken bir diğer husus olduğunu ifade ederek, Türkiyemizin bu bölgedeki olmazsa olmazımız olduğunu herkes kabul etmekle birlikte bölgedeki dengeleri koruyan tek taraf olduğunu da herkes bilmektedir. Bu nedenle bölge içi faaliyetlerde güvenlik ve savunmanın önemini artırabilme adına Geçitkale Havalimanı olsun, tüm limanlarımız olsun veya münhasır ekonomik bölgemiz olsun, Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımına her zaman açık olduğu net bir şekilde ortadadır dedi.
İsrailin bu adada olmaya ne hakkı var, Fransa ve İtalya hangi hakla buradadır diye sorgulamaktayız diyen Taçoy, savunma anlamında Kıbrıs Türk halkının yanında bir tek Türkiyenin durduğunu vurguladı.