Arıklı yaptığı yazılı açıklamada, ülkede ekonomik bir çöküntünün yaşandığı dönemde hükümetin şova yöneldiğini savundu. Arıklı, "Hükümet, sırf gündem değiştirmek için vatandaşlıkları iptal etme yoluna gitti. Bu da yetmezmiş gibi vicdani ret olayını gündeme getirdi" ifadelerine yer verdi.
Ülkedeki pahalılık ve zamlar nedeniyle, halkın eve götürecek yiyecek bulamadığı dönemlerin yaşandığını öne süren Arıklı şöyle dedi:
"Şimdi bakıyoruz ki, hükümet kamuoyunda kendisine yönelen tepkileri, 'bakın biz vatandaşlıkları iptal ediyoruz' diye azaltmaya çalışmaktadır. Bu kabul edilebilir durum değildir. Vatandaşlıkları iptal edilenler bu ülkede bir düzen kuran insanlar. Hükümetin amacı nedir neden böyle bir yola girmiştir? YDP olarak bu sürecin yakın takipçisi olacağız. Vatandaşlıkları iptal edilenleri yasal yollara başvurması çağrısı yapıyorum. Bu bir zulümdür, zulmün adı da bu hükümet olmuştur."
RUMLARA SESLERİ ÇIKMIYOR
"Rum tarafında binlerce yabancının vatandaş yapıldığı bir dönemde, hükümetin Türkiye'den gelen her şeye meydan okurcasına hareket etmesi kabul edilemez bir durumdur" diyen Erhan Arıklı şöyle devam etti:
"Türkiye ne zaman bir zor süreç yaşasa burada adımlar atılmaktadır. Amaç nedir? Kıbrıs konusunda başta olmak üzere Türkiye'nin hassas olduğu alanlarda atılan adımlarla meydan mı okunmak istenmektedir. Üç beş kişiyi sevindirmek için, sosyal medyada aferin almak için mi hükümet kuruldu. CTP-HP-TDP-DP hükümeti ülkede birliği şakşakçılardan alacağı iki aferinle mi yönetecek?"
"Uyuşturucu suçundan deport edilen Barbaros Şansal'ın deportunu alelacele kaldıran hükümet neden vatandaşlıkları iptal ediyor?" diye soran Arıklı, "Vatandaşlıkları iptal edilenleri susmamaya çağırıyorum. Bu ülkeye uyuşturucu suçlularının girişine izin veren hükümet, sizlerin haklarınızı elinizden alamaz. Verilen hak geri alınamaz. Bu nasıl bir adalet anlayışıdır? Her zaman adaletten bahsedenler, verilen hak geri alınamaz diyenler, şimdi nerededir?" dedi.
Vicdani Ret konusuna da değinen Arıklı şöyle devam etti:
"Bu ülkede sınır güvenliklerini, ülke güvenliğini kim koruyacaktır? Bu yönde sırf ülkedeki ekonomik çöküş nedeniyle alınan karar askeri makamlarla görüşülmüş müdür? Bugüne kadar askerlik yapanlar, yarın ben de yaptığım askerliğin karşılığını istiyorum derse ne olacaktır? Kıbrıs'ta bir çözüm ortamının olmadığı dönemde, tek sorun vicdani ret mi kalmıştır. Hükümet derhal kendine gelmelidir. Halkın düşünen kararlar almalıdır. Bu tam anlamıyla pusulayı kaybetmektir. Gidiş iyi değildir. Bizden söylemesi.
