ŞİMŞEK'TEN DÖVİZ DEĞERLENDİRMESİ

TC Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek NTV'de katıldığı bir programda ülke ekonomisi'ni değerlendirdi.

TC Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Merkez Bankasının para politikası noktasında güçlü bir tepki verdiğini ve vermeye de devam edeceğini belirterek, "Merkez Bankasının spekülatif saldırılara karşı eli kolu bağlı değildir. Banka, hükümetimizin tam desteğine sahiptir." dedi.
Şimşek, NTV'de katıldığı programda, ekonomideki gelişmelere ilişkin soruları yanıtladı.
Merkez Bankasının faiz artırımı kararının piyasalar üzerindeki etkisini değerlendiren Şimşek, bankanın geç de olsa çok güçlü bir adım attığını ve bunun etkili olduğunu söyledi.
Şimşek, bu kararın hemen akabinde piyasaların normalleşmesinin beklendiğini ancak arz-talep dengesinin yeniden patikaya oturmasının zaman aldığını bildirdi.
Bu adımın anlaşılması ve ona ilişkin yeni tepkilerin kurgulanmasının küresel fonlar açısından önemli olduğunu vurgulayan Şimşek, şöyle devam etti:
"Merkez Bankasının adımı etkili ancak dün bu adımın etkisini kısmen sınırlayan 1-2 olumsuz gelişme oldu. Birisi Halk Bankasına ilişkin kasıtlı yalanlar dün tekrar devreye konuldu. Maalesef bir seçim ortamında olduğumuz için içeride de bu malzemenin üzerine atlayan, hatta sosyal medya üzerinden bunu üreten kesimler olduğunu görüyoruz. Halk Bankası yalanladı. Yalan atılır ama bu kadar da olmaz. Halk Bankasının piyasa değerine, sermayesine baksanız, 49 milyar dolarlık cezadan bahsediliyor, tamamen uydurma bir haber ancak ister istemez bu vatandaşlarımızda etkili oluyor. Vatandaşlarımız bu türden dedikodulara rağbet göstermesinler. Bunların yalan olduğu sürekli ortaya çıkıyor. Henüz Halk Bankasına ilişkin bir karar karar yok. Bunlar tamamen uydurma haberler. İkinci olarak, dün ABD çok manidar şekilde, bazı İran şirket ve vatandaşlarına yönelik açıkladığı yaptırımların içine Türk vatandaşlarını, şirketlerini koydu. Bu da yine havayı kısmen bozdu. Bunlar nihayetinde çok etkili hususlar değil."
Merkez Bankasının para politikası noktasında güçlü bir tepki verdiğine işaret eden Şimşek, kurumun tepki vermeye devam edeceğinin altını çizdi.
Şimşek, "Merkez Bankasının bu tür spekülatif saldırılara karşı eli kolu bağlı değildir. Banka, hükümetimizin tam desteğine sahiptir. Merkez Bankamız ne gerekiyorsa yapacaktır." diye konuştu. 
KÜRESEL GELİŞMELERİN ETKİSİ 
Bu adımların etkisinin kısmen de küresel gelişmelerle ilişkili olduğuna dikkati çeken Şimşek, 3 önemli trendin bütün gelişmekte olan ülkeleri olumsuz etkilediğini kaydetti.
Bunlardan birinin ABD'de uzun vadeli faiz oranlarının hızla artması olduğunu ifade eden Şimşek, gelişmekte olan ülkelerin ister istemez özellikle ABD faiz oranlarından olumsuz etkilendiğini, bunun da sadece Türkiye'ye özgü olmadığını söyledi.
Şimşek, petrol fiyatlarının da arttığına dikkati çekerek, Türkiye'nin kontrol edemediği bu hususun cari açık ve enflasyonu olumsuz etkilediğini belirtti.
Üçüncü olarak ABD dolarının bütün para birimlerine karşı değer kazandığını vurgulayan Şimşek, "Bu 3 trend sadece Türkiye'yi değil, bütün gelişmekte olan ülkeleri etkilemektedir. Para birimlerindeki değer kaybı sadece liraya özgü değil." ifadesini kullandı.
"MALİYE POLİTİKASINA İLİŞKİN TEREDDÜTLER YERSİZ"
Türkiye'ye özgü bazı faktörler olduğunu da dile getiren Şimşek, ülkenin bir seçim arifesinde olduğunu ve maliye politikasına ilişkin birtakım endişelerin bulunduğunu bildirdi.
Şimşek, Türkiye'nin 2002'den beri referandum, genel seçim, yerel seçim gibi birçok seçim yaptığını hatırlatarak, hepsinden sonra ülkenin maliye politikasında güçlü duruşun devam ettiğini söyledi.
AK Parti hükümetlerinin en güçlü tarafının maliye politikasında kararlı duruş olduğunu ifade eden Şimşek, bu konudaki tereddütleri yersiz bulduğunu belirtti. 
Şimşek, "İmkanlarımız çerçevesinde birtakım adımlar atılacağı söylenmiştir ancak bunu telafi edecek, giderecek tabii ki bir oyun planı vardır." değerlendirmesinde bulundu.
Para politikasına ilişkin Merkez Bankasının çok güçlü bir tepki verdiğine dikkati çeken Şimşek, "Aslında bu tepkiyle Merkez Bankası bağımsız olduğunu, gerektiğinde gerekeni yapacağını net bir şekilde ortaya koymuştur ve bizim desteğimize sahiptir." ifadesini kullandı.
Türkiye'nin zor bir coğrafyada yaşadığına işaret eden Şimşek, ABD'nin İran'a ilişkin yeni bir yaklaşım benimsediğini, bunun jeopolitik anlamda yansımalarının olabileceği endişesiyle piyasaların tedirgin olduğunu söyledi.
Şimşek, Suriye ile ilgili gelişmelere de değinerek, şunları kaydetti:
"ABD'nin bir terör örgütüyle iş birliğine gitmesi Türkiye için yaşamsal bir tehdittir. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Buna ilişkin Türkiye'nin verdiği haklı tepkiler ister istemez piyasalarda Türkiye'ye ilişkin ilave risk primi doğurabiliyor ama burada hangi hükümet olursa olsun, Türkiye'nin ali menfaatlerini savunmak zorundasınız. Piyasada, 'OHAL olmasaydı, lira bu kadar değer kaybetmezdi.' deniliyor. OHAL kısmen doğrudan yatırım girişini etkiliyor ama bu uygulama niye geldi? Bir mecburiyetten dolayı. Türkiye çok karmaşık bir hain darbe girişimine sahne oldu ve terör örgütü hendek siyasetiyle işi çok yeni bir boyuta taşıdı. Türkiye OHAL ile aslında terörün nefesini kısmıştır, bu şekilde turizm sektörü toparlanmıştır. Onun için bu söylemlerde işi bağlamında tutmak lazım. Biz, hükumet ve parti olarak hiçbir zaman OHAL'i istemeyiz. Türkiye'nin terörle mücadelede eli rahatladığı an bir gün dahi OHAL devam etmeyecek."

25.05.2018 19:32:00