ROGERS UYARDI

Rogers yaptığı açıklamada; KKTC’de bugüne kadar sağlık alanında çeşitli sebeplerden dolayı daha çok sağlığın tedavi edici boyutu üzerinde çalışıldığını belirterek koruyucu ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin hep ikinci planda kaldığını ifade etti.

Rogers, “Bütçe sıkıntıları bu durumun temel sebeplerinden biridir.  Ancak, koruyucu sağlık hizmetlerinin istenen seviyede olamaması veya rehabilitasyon bacağının zayıf olması da bütçeyi olumsuz yönde etkilemektedir. Halk sağlığını koruyamadığımız sürece bu, devlete tedavi masrafları olarak geri dönmeye devam edecektir” dedi.

“HPV AŞISINA YAPILAN YATIRIM KANSER TEDAVİ GİDERLERİNİ AZALTIR”

HP Girne Milletvekili Rogers yaptığı yazılı açıklamada, son günlerde gündemde olan, HPV virüsünün yol açtığı rahim ağzı kanseri ve diğer kanserleri önleyen HPV aşısı konusuna da değindi.

Ülkenin ulusal aşı programında olmasa da şimdilik bir proje kapsamında sadece belli bir yaş grubundaki kız çocuklarına bu aşının yapıldığını söyleyen Rogers, kapsamının genişletilerek 11-12 yaşından itibaren tüm kız çocuklarına devlet tarafından HPV aşısının yapılmasının önemli olduğunu kaydetti.

Rogers, “Halk sağlığını korumak için yapılacak bu yatırım, gelecekte devletin kanser tedavisi giderlerini azaltan bir adım olacaktır” dedi.

Grip salgını dönemine girilen bu günlerde, salgını önlemenin en temel yolunun bağışıklık sistemi düşük olup, risk grubunda olan kişilere grip aşısı yapılması olduğunu hatırlatan Rogers, “Devletin bu hizmeti ücretsiz olarak risk grubundaki vatandaşlarına vermesi, yoğun bakımların yığılmaları önleyecek, ülkemizde grip salgınlarının daha hafif ve daha az maddi ve manevi külfetle atlatılmasını sağlayacaktır” ifadelerine yer verdi.

“TEMEL SAĞLIK DAİRESİ VE GIDA BÖLÜMÜ GÜÇLENDİRİLMELİ”“Koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi açısından Temel Sağlık Dairesi’nin güçlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Sağlık Bakanlığı’nın 2019 yılında yapacağı istihdamlarda Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’nin yapılandırılmasına öncelik vermesi önemlidir” diyen Jale Refik Rogers, Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi’ne en az bir epidemiyolog veya halk sağlığı uzmanı ve bir biyoistatistik uzmanı istihdam edilmesi elzem olduğunu belirtti.

Rogers şöyle devam etti: “Bu çağda Sağlık Bakanlığı istatistiklerinin hastanelere veya sağlık merkezlerine başvuran hasta sayısından öteye gitmesi gerekmektedir. Dörtlü hükümet döneminde kanser kayıt yasası ve bulaşıcı hastalıklar yasasını geçirdik. Bu yasalarla Sağlık Bakanlığı’nda kayıt altına alınan bilgilerin haritalandırma ve uzun soluklu politika oluşturma çalışmalarında kullanılması önemlidir. Diğer bir güçlendirilmesi gereken bölüm Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi gıda bölümüdür. Gerek su analizleri ve denetimi gerek gıda denetimleri bu bölüm tarafından yürütülmektedir. Şu anda Meclis’in AB komitesinde bitirmek üzere olduğumuz Gıda Hijyen Yasası var. Bu yasanın çalışabilmesi ve işlenmiş gıdaların üretiminde yasanın emrettiği denetimlerin yapılabilmesi için Temel Sağlık Dairesi’ne bağlı çalışan gıda mühendislerinin sayısının artırılması önemlidir.”

“SAĞLIKTA BÜTÇEYİ BİLİNÇLİ KULLANMALI, İSRAF ÖNLENMELİ, KARA DELİKLER KAPATILMALI”

Sağlıkta mevcut bütçe ile ihtiyaç duyulan tüm cihaz, altyapı ve bina eksiklerinin tamamlanmasının kolay olmadığını, kısıtlı bir bütçeye sahip olmanın bilinciyle var olan bütçenin etkin bir şekilde kullanılmasının önemli olduğunu anlatan Rogers, “Bu açıdan atılması gereken en önemli adım israfın önlenmesi ve sağlıktaki kara deliklerin kapatılmasıdır” dedi.

En önemli kara deliklerden birinin ilaç alımı olduğuna işaret eden Rogers, son yıllarda göreve gelen her Sağlık Bakanının, ilaç eczacılık dairesinde imha edilmesi gereken yüksek miktarda tarihi geçmiş ilaçların bulunduğu ile ilgili tespit yaptığını söyledi.

Rogers açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Bu dönem mecliste kurulan araştırma komitesi ile geçmişte yapılan ilaç alımları ile ilgili bir araştırma komitesi de kurulmuştur. O komite de araştırmasını yapacaktır. Ancak bu konuyu kökünden çözmek için İlaç Eczacılık Dairesi’nin envanterinin ivedilikle otomasyona geçmesi ve hastanelerin envanterleri ile dairenin envanterinin birbirini gördüğü bir otomasyon sisteminin kurulması gerekmektedir. Bu türden bir otomasyon sistemi bir yandan sistem içerisinde ortaya çıkabilecek istismarların önüne geçilmesini, diğer yandan ise ilaç israfının ortadan kaldırılmasını da mümkün kılacaktır. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuya ciddiyetle yaklaştığını ve bu konu üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırdığını biliyorum ve 2020 yılının bu sistemin kurulduğu ve çalışmaya başladığı yıl olmasını dilerim.”

Rogers, İlaç Eczacılık Dairesi’nin daha etkin bir şekilde çalışması için eczacı istihdamı yapılması gerektiğini ifade ederek, hastanelerde ve bu dairede çalışan eczacı sayısı her geçen gün azaldığını, emekli olan eczacılar yerine yıllardır yeni eczacılar istihdam edilmediğini ve mevcut durumun sürdürülebilir olmadığını da kaydetti.

“RUH SAĞLIĞI YASASI, REHABİLİTASYON MERKEZLERİNE YASAL ZEMİN OLACAK”

Açıklamasında; Sağlık Bakanlığı’nın koruyucu sağlık hizmetleri gibi, rehabilitasyon hizmetleri verme sorumluluğu olduğunu da söyleyen Jale Refik Rogers, şu değerlendirmede bulundu:

“İdari, kamu ve Sağlık İşleri komitesinde ruh sağlığı yasasını çalışıyoruz.  Bu yasa ile bağımlılık ve rehabilitasyon merkezlerinin yasal zemini oluşturulacaktır. 2016 yılında geçen denetimli serbestlik yasasının çalışması için bağımlılık ve rehabilitasyon merkezlerine ve uyuşturucu ile ilgili testlerin ülkemizde yapılabilmesine ihtiyaç vardır. Devlet Laboratuvarı’nın 2016 yılının aralık ayında yanmasından beridir 3 yıldır hala kanda ve idrarda uyuşturucu miktarı ile ilgili testler devlet laboratuvarında yapılmaya başlanamamıştır. Uyuşturucunun ülkemizde her geçen gün daha büyük bir sorun olmaya başladığı bu günlerde, devletin rehabilitasyon hizmetlerini sunabilmesi, gerekli testleri yapabilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu açıdan devletin bir bağımlılık tedavi ve rehabilitasyon merkezi olması önemlidir. Devlet ne kadar da bu konularda hizmet satın alabilse de biliyoruz ki sevkler de Sağlık Bakanlığı’nın sırtındaki en büyük yüklerden birisidir ve devletin bu hizmeti kendisinin sunabilmesi de önemlidir.”