“NEFRET SÖYLEMİNİN BASIN YAYIN VEYA SOSYAL MEDYA ARACILIĞIYLA YAYILMASI AĞIR SUÇ OLACAK”

CTP vekillerinden insan kaçakçılığı için yasa önerisi.

Ülkenin kanayan yarası haline gelen, mültecilerden seks kölelerine kadar birçok mağdur üreten “insan kaçakçılığı” ve “insan ticareti” suçlarının önlemesi hedefiyle adım atılarak Ceza Yasası ile ilgili değişiklik önerisi hazırlandı.
Öneri, nisan ayında Cumhuriyet Meclisi’nden geçen Birleşmiş Millet Sınır Aşırı Örgütlü Suçlarla Mücadele Sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesi Protokolü’nün gereği olarak CTP milletvekilleri Fazilet Özdenefe, Doğuş Derya ve Sıla Usar İncirli tarafından Ceza (Değişiklik) Yasa Önerisi sunuldu.
Öneride, halen 10 hafta olan hamileliğin yasal olarak sonlandırılması süresinin 14 haftaya çıkarılması da yer alıyor.
5 Haziran tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan öneriyle ilgili görüş ve öneriler, yedi gün içinde Meclis Başkanlığı’na yazılı olarak yapılabilecek.
Öneri, Meclis Genel Kurulu’nda alınan kararla, komitede ivedilikle görüşülecek.
İNSAN KAÇAKÇILIĞI AĞIR BİR SUDž
Önerinin hazırlanma gerekçesi arasında, insan ticareti ve kaçakçılığıyla uğraşan suç örgütleriyle mücadelede güvenlik güçlerine zemin sağlamak da var.
İnsan kaçakçılığını ağır bir suç olarak tanımlayan öneriye göre, bu suçtan mahkum olanlar 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırabilecek.
MAĞDURLARA CEZAİ İŞLEM UYGULANMAYACAK
İnsan kaçakçılığıyla ülkeye sokulanlar ya da ülkeden çıkarılanlar bu düzenlemeyle insan kaçakçılığı mağduru kabul edilecek ve haklarında cezai işlem uygulanmayacak.
Suç, on sekiz yaşından küçük, bedenen veya aklen savunmasız olan kişiye karşı, hayati tehlike teşkil eden şartlar altında veya onur kırıcı muameleyle işlenmişse ve kamu görevi veya hizmet ilişkisi nüfuzu kötüye kullanılarak yapılmışsa ceza ağırlaşacak.
12 yıla kadar cezayı öngören insan ticareti suçu ise 18 yaşını doldurmamış bir kişiyi zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, esarete tabii tutmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak, fuhuş yaptırmak amacıyla baskı, zor veya şiddet kullanarak nüfuzunu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişi üzerindeki denetim olanaklarından veya kişinin çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde ederek ülkeye sokulması, çıkarılması, tedarik edilmesi, kaçırılması, bir yerden bir yere götürülmesi veya sevk edilmesini kapıyor.
Bu suçun kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanarak işlenmesi 14 yıla kadar hapsi öngörüyor.
Öneride, cinsiyeti, cinsel yönelimi veya cinsel kimlikle ilgili düzenleme de var.

ÖNERİYE GÖRE, NEFRET SÖYLEMİNİN BASIN YAYIN VEYA SOSYAL MEDYADA YAYILMASI SUÇ OLACAK
Buna göre, cinsiyeti, cinsel yönelimi veya cinsel kimlikleri nedeniyle bir kişiden nefret edilmesine, o kişinin veya grubun aşağılanmasına, küçük düşürülmesine, toplum içindeki itibarının zedelenmesine veya suça maruz kalacak şekilde hedef gösterilmesine neden olmak niyetiyle veya bu neticelerin ortaya çıkmasına sebep olacak şekilde beyanat veren, yazı yazanlar, bu içerikle materyal dağıtanlar, hafif bir suç işlemiş olarak sayılacak, bir yıla kadar hapis cezası alabilecek veya para cezası verecek. 
Nefret söyleminin basın yayın veya internet medyası dahil sosyal medya aracılığıyla yayılması ağır suç olacak. Bu suçu işleyenler iki yıla kadar hapis ve ayrıca para cezasına çarptırılacak.

ÖNERİDE, HAMİLELİĞİN YASAL OLARAK SONLANDIRMA SÜRESİNİN 14 HAFTAYA ÇIKARILMASI DA VAR
Öneride, kadın hakları açısından önemli addedilen gebelik sonlandırma süresinin 10 haftadan 14 haftaya çıkarılması da var. Bu düzenlemeyle çağdaş ülkelerdeki düzenlemelere paralel olarak yasa dışı gebelik sonlandırmanın önlenmesi de hedefleniyor.
Öneride, kadının mağdur olduğu bir suç sonucu, tecavüze veya cinsel istismara uğrayarak hamile kalan kadınların rızasının da alınması koşuluyla gebeliklerin sonlandırabilmesi öngörülüyor.
Ayrıca 14’üncü haftanın tamamlanmasından sonraki süre içinde hamilelik kadının fiziksel veya ruhsal sağlığında ciddi ve kalıcı zarar oluşturur, hayatını tehdit eder, doğacak çocuğun fiziki ve akli sakatlık tehlikesi yaratır ve hayat boyu sürecek tedavisi olanaksız kalıtsal veya bulaşıcı bir hastalık saptanırsa da sonlandırılabilecek.
Öneriye göre, derhal müdahale edilmediği takdirde hayatı ve hayati organlardan birini tehdit eden acil durumlarda hamileliğe son verilebilecek.

07.06.2018 22:26:00