CUMHURBAŞKANI AKINCI BEYAZ EVDE KONUŞTU

Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, eşitliğin, özgürlüğün ve güvenliğin aşırı değil, asgari talep olduğunu vurguladı.

Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının ilkelerinin, kendilerini güvende hissedecekleri, kararlara etkin katılımının, dönüşümlü başkanlığın, siyasi eşitliğin yer alacağı ve bir tarafın diğeri üzerinde tahakküm kurmayacağı bir yapıda olduğunu kaydetti. 
Doğu Akdeniz’de zenginliğin sadece Rumlara ait olmadığını da ifade eden Akıncı, “Bizim tercihimiz barış yoludur, akıl yoludur, ortaklaşma yoludur. Bu topraklar da, denizlerdeki zenginlik de hepimize yeter” dedi. 
Kıbrıs Rum tarafına, adada yaşayanların ortak zenginliği olan doğal gaz ve hidrokarbon araştırmalarını ertelemeleri ya da konunun ele alınacağı ortak bir komite kurulması çağrısını yineleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, aksi durumda Türkiye’nin satın aldığı araştırma gemisi ile bölgede araştırmalara başlanacağını kaydetti. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Limasol Sancağı’nda görev yapan mücahidelerin Beyaz Ev’de düzenlenen madalya takdim törenine katıldı. 
Törene Cumhurbaşkanı Akıncı’nın yanı sıra Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tuğgeneral Tevfik Algan, Güvenlik Kuvvetleri Komutan Yardımcısı Tuğgeneral Cemal Volkan ve Girne Belediye Başkanı Nidai Güngördü de katıldı. 
Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre, törende yaptığı konuşmada vefa duygusunun önemine değinen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Anneler Günü gibi özel bir günün arifesinde Limasol Sancağı’nda görev yapan mücahidelerin emeklerinin hatırlanmasından dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan önce Limasollular Derneği Başkanı Engin Naşit, madalya alanlardan Dr. Ayten Berkalp ve Tuncay Çağatay da konuşma yaparak geçmiş mücadele yıllarında yaşananlardan örnekler verdi, fedakarlıkların hatırlanmasından duydukları memnuniyeti dile getirdi. 
Dr. Ayten Berkalp ve Tuncay Çağatay madalyaları gerçekte zor yıllarda fedakarlık yapan binlerce kadın adına aldıklarını ifade ettiler.
“VEFA DUYGUSU, İNSANİ DEĞER OLARAK ÇOK ÖNEMLİDİR” 
Konuşmasında 1963 ve 1974’te yaşanan zorluklardan bahseden Cumhurbaşkanı Akıncı, o zor dönemde Limasol’daki esirlik sırasında kampı en son terk eden eski Başbakan Mustafa Çağatay ve Kıbrıs Türk mücadele tarihinin önemli isimlerinden Ziya Rızkı’yı anarak, Çağatay ve Rızkı’nın özellikle Limasol halkına verdikleri emeklerin unutulamayacağının altını çizdi.  
Fedakarlıkların hatırlanmasının öneminin büyük olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı, “Fedakarlıklar genelde unutulur ama unutulmamak, hatırlanmak; insan için çok değerlidir. Vefa duygusu insani değer olarak çok önemlidir” dedi. 
“BU TOPRAKLARDA KANA VE ACIYA YETERİ KADAR DOYDUK”
Konuşmasında, geçmişe takılı kalmadan geleceğe bakmanın gerekliliğini vurgulayan Cumhurbaşkanı “Acılar, geçmişte yaşadıklarımızla sınırlı kalsın. Artık bu topraklarda ne şehitler olsun, ne kayıp aileleri olsun. Hangi dilden, kökenden olursa olsun kimse acı çekmesin. Bu topraklarda kana ve acıya yeteri kadar doyduk” ifadelerini kullandı. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı,  Kıbrıslı Türkler gibi Kıbrıslı Rumların da geçmişte acılar çektiğini belirtti. 
Önemli olanın geçmişte yaşanan acılardan dersler alınarak aynı acıların gelecekte yaşanmaması için tedbirler almak olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Akıncı, “Biz sayıca daha küçük toplum olarak bu yaşananlardan daha çok dersler çıkararak eşitliğimizi, özgürlüğümüzü ve güvenliğimizi hiçbir zaman boşlukta bırakmayacağız” dedi.
“CRANS-MONTANA’DA OLDUĞU GİBİ, BUGÜN DE ‘SIFIR GARANTİ, SIFIR ASKER’ YAKLAŞIMINDA DEĞİLİZ”
30 Haziran Çerçevesi ile ilgili yaptığı açıklamasına da değinen Cumhurbaşkanı, bunun üzerine çokça spekülasyonlar yapıldığını belirterek, kendisinin hiçbir açıklamasında “sıfır garanti, sıfır asker” demediğini, bu konudaki çarpıtmaların Rumların kendi yorumlarından kaynaklandığını söyledi. 
Crans-Montana’da olduğu gibi bugün de “sıfır garanti, sıfır asker” yaklaşımında olunmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, gelecek güvenlik düzenlemelerinde Türkiye’nin dışlanacağı bir durumun Kıbrıs Türk tarafınca kabul edilmeyeceğini de belirtti. 
“İlkelerden taviz vermeden, geleceği şekillendirirken, çağın gereklerine ve günün şartlarına da uyarlamayı bileceğiz. Bunun yeteneğini geliştirmek zorundayız” diyen Cumhurbaşkanı Akıncı, kendisinin bu düşünce doğrultusunda hareket etmesine rağmen, söylediklerinin Kıbrıs Rum tarafınca sulandırılmaya ve çarpıtılmaya devam edildiğini belirtti. 
Cumhurbaşkanı Akıncı, Kıbrıs Türk tarafının ilkelerinin; kararlara Kıbrıs Türk tarafının etkin katılımının ve dönüşümlü başkanlığın da olduğu siyasi eşitlik, bir tarafın diğeri üzerinde tahakküm kurmaması ve Kıbrıslı Türklerin kendilerini güvenli hissedecekleri bir yapı olduğunun altını çizdi.  
“EŞİTLİK, ÖZGÜRLÜK VE GÜVENLİK AŞIRI TALEPLER DEĞİLDİR, ASGARİ TALEPLERDİR”
Geçtiğimiz günlerde yapmış olduğu açıklamada altını çizdiği çerçevenin tarihinin 30 Haziran olduğunu yineleyen Cumhurbaşkanı, kendisinin açıklamalarının yanı sıra, BM Genel Sekreteri’nin raporunda ve Kıbrıs Rum tarafının yazdığı mektupta dahi “30 Haziran” tarihinin geçtiğini vurguladı. 
Rum tarafının öne sürdüğü “4 Temmuz” tarihli bir çerçevenin var olmadığını yineleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, bahse konu tarihin Rum tarafının kendi yorumu olduğunu belirtti. 
Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in, göreve yeni başlayan Birleşik Krallık Kıbrıs Yüksek Komiseri’ni kabulünde “Türkiye, Doğu Akdeniz’deki tahriklerinden vazgeçsin. Kıbrıs Türk tarafı aşırı taleplerinden vazgeçsin, o zaman müzakerelere bakarız” şeklindeki açıklamasına da değinen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, “Eşitlik, özgürlük ve güvenlik aşırı talepler değildir, asgari taleplerdir” dedi.
“BU TOPRAKLAR DA, DENİZLERDEKİ ZENGİNLİKLER DE HEPİMİZİ YETER”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, ada etrafında bulunan doğal zenginlikler ile ilgili olarak ise, “Doğu Akdeniz’de olan zenginlik ortak bir zenginliktir. Bu, bir tek Rumlara ait olan zenginlik değildir” diye konuştu. 
Kıbrıs Rum tarafına, adada yaşayanların ortak zenginliği olan doğal gaz ve hidrokarbon araştırmalarını ertelemeleri ya da konunun ele alınacağı ortak bir komite kurulması çağrısını yineleyen Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, aksi durumda ise Türkiye’nin satın aldığı araştırma gemisi ile bölgede araştırmalara başlanacağını kaydetti. 
Rum tarafının konu ile ilgili kendi tercihini yapacağını belirten Cumhurbaşkanı Akıncı,  “Bizim tercihimiz barış yoludur, akıl yoludur, ortaklaşma yoludur. Bu topraklar da, denizlerdeki zenginlik de hepimize yeter” diye konuştu.
“BM’NİN ATAYACAĞI GEÇİCİ DANIŞMAN, TÜM TARAFLARA UYGUN BİR TARİHTE GELECEK”
30 Haziran Çerçevesi’ne Rum Lider Anastasiadis’in olumlu yanıt vermemesinin ardından yapılacak olanın tüm taraflara uygun bir tarihte, BM’nin atayacağı geçici danışmanın gelmesini beklemek olacağını belirten Cumhurbaşkanı, yeni atanacak geçici danışman ile en geniş çerçevede Kıbrıs Türk tarafının vizyonun paylaşılacağını ifade etti. 
Atanmasına Kıbrıs Türk tarafı olarak olumlu yanıt vermiş olduğumuz yeni danışmanın Rum tarafı ile de görüşme gerçekleştireceğini anımsatan Cumhurbaşkanı Akıncı, Rum tarafının niyetinde olumlu yönde bir değişim olup olmadığının yapılacak bu çalışmaların sonucunda görülebileceğini belirtti. 
“KKTC’NİN EKONOMİK VE DEMOKRATİK GELİŞİMİ YOLUNDA DA ÇALIŞMALAR DEVAM EDECEK”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, adil ve kalıcı bir çözüm için çabalar sürerken, aynı zamanda KKTC’nin gelişimi yolunda da çalışmaların sürmesi gerektiğini ve KKTC’nin ekonomik ve demokratik gelişimi için bıkmadan, usanmadan emek harcanmaya devam edileceğinin altını çizdi.

13.05.2018 15:46:00