Kendine sosyal devlet diyen her devlet ülkede yaşayan tüm yurttaşlarının asgari düzeyde refahını ve insanca yaşam hakkını sağlamak zorundadır.
Bu bir iyilik değil, sosyal devlet olmanın gereğidir.
Asgari denen ve asgari yaşam koşullarının karşılanmasına yetecek miktarda olan ücret artık asgari yaşam koşullarını değil asgari sefalet koşullarını dahi karşılayamaz duruma geldi.
Oysa, sosyal devlet, asgari ücreti belirlerken, en az geçim düzeyinin saptanmasında ailenin beslenme, konut, giyim, sağlık ve eğitim harcamaları esas alınır.
Sosyal devlet ilkesi gereği her devlet, toplumda sosyal adaletin, sosyal refahın ve sosyal güvenliğin sağlanması için bu anlayışla hareket etmelidir.
Devlet sadece asgari ücreti belirlerken değil, vergilendirme yetkisini de dar ve sabit gelirli kitlelerin yararına kullanarak fırsat eşitliğini sağlamak zorundadır.
Modern vergi teorisine göre de ödeme gücü ilkesinin gereği olarak bir kişinin ve ailesinin yaşamını asgari düzeyde sağlayacak gelirin vergi konusu olmaması gerekmektedir.
Bu bağlamda;
Asgari ücretten vergi alınmamasına dair olan “Gelir Vergisi (Değişiklik) Yasa Önerisi’nin ivedilikle görüşülmesinin bugün Mecliste oybirliği ile kabul edilmesi son derece önemlidir.
Bu öneriyi önemsiyor ve destekliyoruz. Bir an önce yasalaşması ve asgari ücretin artırılması yanında vergiden muafiyeti ile dar gelirli insanımızın alım gücünün korunması ivedilikle hayata geçirilmesini istiyoruz.
21.06.2022 14:20:09