Fileleftheros ve diğer gazeteler, Rum Müzakereci Mavroyannis ile BM Genel Sekreterinin eski Kıbrıs Danışmanı Eide arasında, Guterres çerçevesine ilişkin yazışmaların yayınlanmasının AKELi ikna etmediğini; partiden yapılan açıklamada belge sızdırılması konusunda Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadisin suçlandığını yazdı.
Habere göre, AKEL Parlamento Sözcüsü Yorgos Lukaidis dünkü açıklamasında, Anastasiadisin, Kıbrıs sorununda devam etmekte olan tehlikeli çıkmazdan kendisinin sorumlu olmadığını kanıtlama çabası içerisinde söz konusu belgeyi basına sızdırmasından üzüntü duyduklarını belirtti.
Lukaidis, sızdırılan söz konusu belgenin müzakerelerin tutanakları değil, Kıbrıs Rum tarafının değerlendirmeleri olduğunu ve bu belgelerin sızdırılmasının, iç siyasi amaçlara hizmet etmek ve BM ile uluslar arası topluma duyulan inançsızlığı arttırmaktan başka bir şeye yaramayacağını vurguladı.
Lukaidis ayrıca, Kıbrıs sorununda, yine kendi politikası sebebiyle varılan çıkmazın nasıl aşılacağına bizzat Anastasiadisin yanıt vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
Öte yandan Rum Vatandaşlar İttifakı ve Çevrecilerden de konuya ilişkin açıklama geldi.
Rum Vatandaşlar İttifakının açıklamasında, Guterres çerçevesinin nasıl oluştuğunun hikayesinin Rum Ulusal Konsey üyesi tüm partiler tarafından çok iyi bilindiği; çerçevenin garantileri değil şu anki mevcut rejimi ortadan kaldırdığı ve Türkiyenin garantilerden vazgeçme niyeti olmadığını ortaya koyduğu iddia edildi.
Çevreciler Hareketi ise, Rum hükümetinin kararsızlık göstermesi ve AKELin de desteğiyle Guterres çerçevesinin Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncının oyuncağı olduğu iddiasında bulundu.
Öte yandan, AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu da Anastasiadise yönelik eleştirilerini dün de sürdürdü.
Haravginin haberine göre, Kiprianu dün katıldığı bir etkinlikte yaptığı konuşmada, Kıbrıs Rum tarafı olarak haklı olduğumuz halde Anastasiadisin sorumluluk alma korkusu ve çatışmaları sebebiyle suçlanan taraf olmamız kabul edilemez şeklinde konuştu.
Kiprianu, Anastasiadisin, BM Genel Sekreterinin raporunda ne dediğini duymazlıktan ve anlamazlıktan geldiğini vurgulayarak, garantileri ilk olarak Anastasiadisin 2004 yılında kabul ettiğini ancak bu konunun ilk kez eski Rum Yönetimi Başkanı Dimitris Hristofyas tarafından masaya konduğunu sözlerine ekledi.