Eroğlu, Türkiyeye karşı bir oyun içinde olunduğunu görüşünü dile getirerek, Kimse hayal kurmasın öyle bir şey olmayacak. Sağduyulu Kıbrıs Türkü buna izin vermez, verip de kendi güvenliğini, geleceğini tehlikeye atmaz şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncının Guterres belgesi konusundaki önerisini yanlış, zamansız ve zarar verici olarak değerlendiren Eroğlu, Sayın Akıncı Rumların bu oyununa gelmemeliydi Kimse kalkıp dönüşümlü başkanlığın alınması ile garantilerin sona ermesini aynı değerde göstermeye çalışmasın ifadelerine yer verdi.
Eroğlunun ofisinden verilen bilgiye göre 3'üncü Cumhurbaşkanı, Kıbrıs ve bölgedeki gelişmelerle ilgili Doğan Haber Ajansına (DHA) değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'nin Kıbrıs'tan çıkarılması için yoğun çaba sürdürüldüğü görüşünü de dile getiren Eroğlu , Güçlü bir Türkiye istemeyenler, KKTC düşmanları, Türkiyenin Kıbrıstan çıkması ile avantaj sağlayabilecekleri hesabı içindedir dedi.
Eroğlu, Türkiyenin etkin ve filli garantisinin devamının yerini hiçbir şey tutamayacağını da vurgulayarak, Biz öteden beridir Türkiye ile bu görüşte olduk. Sayın Akıncının bunu bozması çok tehlikelidir. Umarım hatadan döner. Hatadan dönmek erdemdir şeklinde konuştu.
Derviş Eroğlu, "Ortadoğudaki gelişmeler, Suriyede yaşananlar, Mısır, İsrail, Yunanistan ve Rum kesimi arasında doğal gaz konusunda imzalanan anlaşmalara bakıldığında birilerinin Türkiyeye karşı bir oyun içinde olduğu kesindir" diye konuştu.
"Ama kimse hayal kurmasın öyle bir şey olmayacak" şeklinde konuşan Eroğlu, "Sağduyulu Kıbrıs Türkü buna izin vermez, verip de kendi güvenliğini, geleceğini tehlikeye atmaz" dedi.
AKINCI'NIN ÖNERİSİ YANLIŞ, ZAMANSIZ VE ZARAR VERİCİ
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın, Rumlara yaptığı öneriyle ilgili de açıklamalar yapan Eroğlu şunları kaydetti:
"Sayın Akıncının önerisi Kıbrıs Türk halkı ve Türkiye açısından yanlış, zamansız ve zarar vericidir. Sayın Akıncı ne isterse söylesin, Rum tarafı 'Guterres belgesini Türkiyenin garantörlüğünü, tek yanlı müdahale hakkını yok eden, Güzelyurtun Rumlara verilmesini emreden bir belge olarak görüyor, böyle kabulleniyor.
Görüşmelerde mevcut garanti sisteminin ve bu bağlamda Türkiye'nin garantisinin 10-15 yıl gibi bir süre sonra gözden geçirileceği yönünde bir düşüncenin kabul edildiğini söyleyen Eroğlu, garantinin kaldırılmasına kimsenin onay vermediğini belirtti.
RUMLARIN OYUNUNA GELMEMELİYDİ
Rumların bu öneriyi de kabul etmediğini söyleyen Eroğlu şöyle devam etti:
"Sayın Akıncı Rumların bu oyununa gelmemeliydi. Kimse kalkıp dönüşümlü başkanlığın alınması ile garantilerin sona ermesini aynı değerde göstermeye çalışmasın. Bizi Türk askeri ve Türkiye, Rumun esiri olmaktan, Kıbrısta azınlık durumuna düşmekten kurtardı. Türkiye'nin Kıbrıs'tan çıkarılması için yoğun çaba sürdürülüyor. Güçlü bir Türkiye istemeyenler, KKTC düşmanları, Türkiyenin Kıbrıstan çıkması ile avantaj sağlayabilecekleri hesabı içindedir. Güvenliğin, Türkiyenin etkin ve filli garantisinin devamının yerini hiçbir şey tutamaz. Biz öteden beridir Türkiye ile bu görüşte olduk. Sayın Akıncının bunu bozması çok tehlikelidir. Umarım hatadan döner. Hatadan dönmek erdemdir.
SEÇİM SÜRECİNE GİRİLİRKEN BUNLARIN OLMASI DA DİKKAT ÇEKİCİ
Akıncı'nın adımının, 'iki devletli çözüm' ve 'konfederasyonun' tartışılmaya başladığı döneme denk geldiğini belirten Derviş Eroğlu, "Sayın Akıncı seçim yatırımı yapıyor, federasyonu kendi siyasi çıkarları için tartışılmaz bir tabu olarak görenleri memnun etmeye çalışıyor olabilir. Türkiyede seçim sürecine girilirken bunların olması da dikkat çekicidir" dedi.
Akıncı'nın, "Ben bir tek Kıbrıs Türkünün çıkarına bakarım" yönündeki açıklamasına işaret eden Eroğlu, "Bu da yanlış bir konuşma, açıklama dedi.
TÜRKİYE OLMASA İŞİMİZ ZOR
" Sayın Akıncı bu sözleri ile kime mesaj veriyor?" diye soran Derviş Eroğlu şunları kaydetti:
"Bu mesaj Türkiyeye mi? Türkiyeyeyse yanlış. Sayın Akıncı için Türkiyenin görüşlerinin, desteğinin, hak ve çıkarlarının önemi yok mu? Kendisi için belki önemi yok ama Kıbrıs Türkü için Türkiyenin siyasi, askeri ve ekonomik desteğinin yaşamsal önemi vardır. Türkiye olmasa işimiz zordur. Ne devletimiz, özgürlüğümüz ne de altımızdaki topraklar kalır. Umarım bir dil sürçmesidir ve bu da düzeltilir."